Ayağa uygun ayakkabı Ayaklarınızın kemik yapısı, dolgunluğu ve genişliği, ayakkabı seçiminde size yol göstermeli. Aksi takdirde ayak şeklinize uygun olmayan ayakkabılar nedeniyle sık sık sağlık sorunları yaşayabilirsiniz. Uzun bir günün ardından eve döndüğünüzde ayakkabılarınızı çıkartırken sızlayan ayaklarınıza bakıp “Ah benim zavallı ayaklarım!” diyor musunuz? Ya da ayak ağrılarınız “Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker.” atasözünü sık sık hatırlatıyor mu size? Öyleyse, bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz. Ayakkabı seçiminde: Ayakların kemik yapısına, eklemlerin genişliğine veya dolgunluğu dikkat etmek gerekir, modaya değil.
Nasırlar Nasırlar ayak problemlerinin başında gelir. Baskıdan, sürtünmeden, ayak basma bozukluğundan, taban düşüklüğünden ya da yanlış ayakkabı seçiminden kaynaklanan nasırda tedavinin önemli kısmı, nasırın nedeninin tespit edilmesi ile olur. Nedene yönelik tedavide: Taban deformasyonu varsa, destek malzemesi kullanılabilir. Nasır parmak arasındaysa o zaman ortez uygulanabilir. Parmakta duruş bozukluğu varsa, örneğin başparmağın yanındaki parmakta bir yükselti varsa, bu yükselti ayakkabıya temas ettikçe burada nasır oluşur. Ortez denilen malzeme, parmağı olması gerektiği gibi tutabilir.
Taban analizi İdeal olan ayak ağrısı çeken herkesin taban analizi yaptırması ve varsa saptanan sorunları giderecek tabanlık kullanmasıdır. Ancak hareketsiz bir yaşam sürenler ile sadece yürüyüş yapan kişiler için medikal marketlerde satılan tabanlıklar yeterli olabilir. Öte yandan profesyonel sporcuların, üst düzey performansa ulaşmaları için ayaklarının zeminle yüzde 100 uyum sağlaması gerekir. Bu nedenle de mutlaka taban analizi yaptırılması önerilir. Ayak tabanında sorun olan kişilerin ayak bileklerinde burkulma, stres kırığı, dizle ilgili problemlerin sıkça görülmesi, ilerleyen yıllarda buna bağlı olarak daha yukarı bölgelere yansıyan sıkıntılar çıkma ihtimali bulunduğu için onların da taban analizi yaptırması da faydalı olur. Bu analiz ayrıca spora yeni başlayan ve sportif anlamda gelecek beklentisi olan gençlere de önerilir.
İdeal tabanlık Taban analizi, kişinin ayak tabanının ve bacak boyunun muayenesi ile başlar. Ardından çıplak ayakla kuvvet platformuna çıkan kişinin yürüme ve koşma sırasında ayaklarının hangi bölgesine, ne kadar yük bindiği yapılan işlemler sonucunda ortaya çıkar. Bir insanın yürüyüşü ve koşması standart olmadığından bu hareketler yaklaşık 6-10 kez yaptırılarak, birbirine en çok benzeyen iki görüntü incelenir. Normal şartlarda 15 metrelik kuvvet platformunda çok hızlı olmayan bir koşu yapılırken, gerekli görülen profesyonel sporcular için mekanizma daha geniş bir alana taşınır ve sporcunun sahadaki hızına ulaşması sağlanır. Bu hareketler sırasında kişinin görüntüsü kamerayla kayıt edilir ve ayak önden ve arkadan değerlendirilir. Alınan bu kamera görüntüleri ile kuvvet platformundan alınan görüntüler birleştirilerek, uygun tabanlık üretiminde kullanılır.
Düztabanlık ve ağrı noktaları Düztabanlıkta kişinin ayak, diz, kalça ve belin alt kısmındaki bölgede devamlı ağrı meydana gelir. Tendonlarda aşırı ödem oluşur, tendinit, bursit gibi iltihaplar hatta yırtıklar bile görülebilir. Burada sorun sadece ayağın düz basması değildir. Ayak yukarı ve aşağı esneme hareketini, yetersiz bağ desteği nedeniyle yapamadığından sorun yaşanır. Bu nedenle öncelikle kişiye özel tabanlıklar ile tedavi gerekir. Kalıcı ağrı durumlarında ise cerrahi tedavi uygulanır.
Nasırlarda nedene yönelik yaklaşım Nasırlar ayak problemlerinin başında gelir. Baskıdan, sürtünmeden, ayak basma bozukluğundan, taban düşüklüğünden ya da yanlış ayakkabı seçiminden kaynaklanan nasırda tedavinin önemli kısmı, nasırın nedeninin tespit edilmesi ile olur. Nedene yönelik tedavide: Taban deformasyonu varsa, destek malzemesi kullanılabilir. Nasır parmak arasındaysa o zaman ortez uygulanabilir. Parmakta duruş bozukluğu varsa, örneğin başparmağın yanındaki parmakta bir yükselti varsa, bu yükselti ayakkabıya temas ettikçe burada nasır oluşur. Ortez denilen malzeme, parmağı olması gerektiği gibi tutabilir.
Ayakkabı seçerken dikkat edilmesi gerekenler Ayağınıza göre ayakkabı seçin! Ayakkabı seçiminde ayakların kemik yapısı, eklemlerin genişliği veya dolgunluğu önemli rol oynar. Ayağınızın üst kısmı, tabanı, parmaklarınızın hiçbir şekilde baskı görmemesi gerekir. Bu, büyük ayakkabı tercih etmeniz anlamına gelmez. Özellikle de yetişme çağında. Bu dönemde ayak büyür, ancak bu büyüme ayakkabı ile sürtünmeye neden olduğu için nasırlaşmaya yol açabilir.
Düz ayakkabılara koruyucu tabanlık şart Yüksek topuklu ayakkabılar kadar, tabanı düz olanlar da ayak sağlığını tehdit eder. Gençler arasında son zamanlarda pek rağbet gören bu tür ayakkabılar iskeletin duruşunu etkiler. Bu ayakkabılar giyilecekse, muhakkak içine koruyucu tabanlık konulmalı. Bu ayakkabıların ileride yol açacağı tehlikeler göz ardı edilmemeli. Aksi taktirde tabanda düzleşme ve yayılma, ciddi şekil bozukluğu ile buna bağlı ağrılı şikayetler görülebilir
Yüksek topuklulardan uzak durun! Ayak yapısına uygun ayakkabıların seçimi eklem sağlığı için çok önemli. Sürekli yüksek topuklu ayakkabıları tercih eden kadınlarda ayak, ayak bileği, diz ve bel omurgasına ait eklemlerde kronik zorlanmalara bağlı kireçlenmeler erken yaşlarda ortaya çıkar. Ayrıca yüksek topuklar bacak kaslarının eklemlere uygunsuz yüklenmesine neden olur ve kısa dönemde ağrı, uzun dönemde ise kas güçsüzlüklerine yol açar. Yapılan çalışmalara göre 9 santimlik topuklu ayakkabılar 3 santimlik topuklulara göre ayak eklemlerine 7 kez daha fazla stres yükler.
İdeal ayakkabı nasıl olmalı? İdeal ayakkabıda olması gereken özellikler:
Ayak muhafazası geniş,
Başparmaktan 1 cm uzun,
Geniş, tarak kemiklerine yanlardan basmayan,
Profili yeterli (yandan bakıldığında yüksek),
Ayak kemeri destekli (enlemesine ve boylamasına),
Şok emici tabanlı,
Parmak ucu yürümeye uygun hafif yuvarlatılmış,
Topuk parmak arası yükseklik farkı 2-4 cm arasında (daha düz ve daha yüksek değil),
Kesinlikle doğal ya da biyolojik uyumlu malzemeden yapılmış olması gerekli.
Önemli: Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.